14 Aralık 2012 Cuma

"Mutluluk seninle mutlu!"

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Hayat sevdiklerinle mutlu..

Senelerdir evliydiler. Sevgi ağacını sabırla besleyip meyvelerini bu dünyada tatmak, sonsuz hayatta yemekti duaları. Dualarını işit...
en yaratıcıları da onlara iki evlat hediye etmişti. Küçük zorluklar, büyük mutluluklar içinde yaşıyorlardı.

Bir yaz tatilinde anne ve çocuklar tatile çıktılar. Baba çalıştığı için gidemedi, günleri yalnız geçirmek zorunda kaldı. Ama, yalnızlık ona göre değildi. Sıkıldı,
özledi, aradı. "Normal" gördüğü zamanlarda şair gibi:

"Bir insan daha var, çok şükür, evde;

Nefes var,

Ayak sesi var;

Çok şükür, çok şükür."

Diye şükretmediğini fark etti. Özlemle bekledi, telefonla hasret giderdi, ama yetmedi. Nihayet günler geçti. Evin güzel annesi ve çocuklar eve döndüler. Kadını evde güzel bir sürpriz bekliyordu.

Kapıdan İçeri adım attığında, ayakkabı dolabının üstünde kırmızı bir gül ve bir not duruyordu:

"Hayat seninle mutlu."

Hoş bir duyguydu yaşadığı. Sevgi ve Özlemle kocasının boynuna sarıldı. Kadın, su içmek için mutfağa girdiğinde bu defa masanın üzerinde başka bir kırmızı gül ve not buldu:

"Yemekler seninle lezzetli."

Şimdi bütün odaları gezmesi ve gülleri toplaması gerektiğini anlamıştı. Oturma odasına girdi, başka bir gül ve not bekliyordu onu:

"Sohbetler seninle bereketli."

Heyecanla girdiği çocukların odasında da benzer bir işaret buldu:

"Çocuklarımız seninle arkadaş ve muhabbetli."

Banyoda aynanın önünde:

"Güzellikler seninle güzel."

Salonda:

"Hayat seninle mutlu."

Sevdiğini ve sevildiğini yüreğinde hissedip kocasının elini tutup yatak odasına girdiğinde son notu ve gülü buldu:

"Mutluluk seninle mutlu!"

Kahveye buyurmazmısınız :)

EŞLE; içilen kahve : HUZUR'dur..!
Köpüklere GÜVEN karışır, dudağının kenarına hafif bir TEBESSÜM kondurur..!

ANNEYLE içilen; hadi bir sohbet ederken kahve içel...
im : GÜÇ'tür..! Köpüğünde ANNE ŞEFKATİ vardır, TELVESİNDE hayatın yorgunluğu..!

BABA ile içilen kahve : SEVGİ dir..!
Az şekerli, HEP BENİMLE OL'dur telvesi..!

BEKLEMEDİĞİN bir anda gelen kahve : BAŞKA'dır..! Isıtıverir içini..!
YORGUNKEN içilen kahve : HAFİFLETİR, yorgunluğunu alır..!

DOSTLARLA içilen kahve : NEŞE'dir..!
Kahkahalar KÖPÜKLER üzerinde yüzer..!

TEK BAŞINA balkonda içilen kahve : YANLIZLIK'tır;
ACIDIR TADI. Köpüğüde, telveside GÖZYAŞI kokar..!

O yüzden; yalnız içmeye GÖNLÜM elvermedi..!
İstedim ki : KAHKAHALARIMIZ; birlikte köpükler üzerinde yüzsün..!

AFİYET OLSUN ♥

9 Kasım 2012 Cuma

Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, laik cumhuriyetimizin kurucusu, Türk ulusunun ulu önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ebedi yolculuğuna uğurladığımız 10 Kasım, "sevgi, saygı, minnet öğretilmez, hissedilir" gerçeğini milletçe yüreğimizde hissettiğimiz gündür.

10 Kasım 1938 tarihinden beri yapılan anma törenlerinde, gökyüzünü bile ağlatan, gün ışığını utandıran bir hüzün hakimdir güzel yurdumun güzel insanlarında. Bayrakların yarıya indiği bu memleketin en büyük evladının sonsuzluğa göçüp bizleri de ışığından sonsuza kadar yoksun bıraktığı o gün de devletin tüm kurumlarınca yapılan anma törenlerine milletçe iştirak ederek, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü en içten şiirler ve en yürekten mısralar ile anmaktayız.

Her çocuğa aile bireyleri tarafından öğretilen ilk mısranın "saat 9'u 5 geçe, Atam dolma bahçede..." diye başlaması, her çocuğun bu mısraları yürekten, hissederek okuması içinde bulunduğumuz özlemi, saygıyı ve minneti alenen gözler önüne sermektedir. Okullarda düzenlenen şiir dinletilerinin vazgeçilmezi olan 10 kasım şiirleri, hem dinleyicinin hem de okuyucunun yüreğine dokunmaktadır.

Ulu Önder, Büyük Türk Lideri Mustafa Kemal Atatürk, "beni görmek demek, mutlaka benim yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir." demiştir. Atatürk'ü andığımız, yüce Türk milletinin matem gününde bizler en içten Atatürk ve 10 Kasım temalı şiirler, türküler ile kendisini yürekten hissederek anmaktayız. Nice Türk evladı da sonsuza dek kurtarıcısını yalnızca 10 kasımlarda, Atatürk haftasında değil, daima özlemle, minnetle en içten şiirlerinde anacaktır.
 
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı, laik cumhuriyetimizin kurucusu, Türk ulusunun ulu önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz

Erkek annesi olmak ne demektir ?

Erkek annesi olmak ne demektir.. ?

Bir kere en başta çocuğunun fiziken sana be...
nzemeyeceği gerçeğini kabullenebilmek demektir. Hayatta bilmediğin bazı şeyleri ona öğretmek, çocukluğunda hiç oynamadığın oyun ve oyuncakları ona öğretmek; birlikte araba sürmek, otoparklar inşa etmek, hatta araba marka ve modellerini onunla öğrenmek demektir.

Oğlunun hayatındaki ilk kadınken, büyüdükçe başkalarının da olacağını bilip o günlerin hayallerini kurmak, seni çok sevip örnek alırken ona bazı şeyleri neden senin gibi yapamayacağını anlatabilmektir. Oğlunla yapışık ikiz gibi dolaşmaktır.

Eşin için, hayatında bu kadar çok sevebileceğin başka bir erkek yok diye düşünürken, sana aksini ispatlarcasına çıkıp gelen bu küçük prense deliler gibi aşık olmak, sevgini içinde taşıyamayıp durmadan hüngür şakır ağlamak, koklamaya öpmeye doyamamak, dokunmaya kıyamamak demektir.
Erkek annesi olmak… İçindeki erkeği keşfetmektir onunla. Bunca yıldır ‘kadın’ken ve daha yeni ‘anne’ olmaya alışırken, bir de ‘erkek’ olmak… Ona en iyi dost, en iyi öğretmen, en delikanlı arkadaş, en sert koruma olmak…

Erkek annesi olmak… Onunla büyümek onunla güzelleşmektir.. Fakat olgunluk, ergenlik, ‘erkeklik’ evresinde sarılıp öpememek, uzaktan sevmektir Erkek annesi olmak
...

8 Kasım 2012 Perşembe

İnce Belli Bir Bardak Çay Alır Mısınız?

 

İnce Belli Bir Bardak Çay Alır Mısınız?



"Sizde hayatınızın önemli kısmında bu büyülü sıvıyı içmişseniz.
Sabah uyanır uyanmaz düşüyorsa aklınıza. İnce bel denilince başka şey
düşünemez oluyorsanız, tavşan kanı dediğinizde dönüyorsa başınız .
Söyleyin bakalım çay nasıl karıştırılır ?
Şaire kulak verirseniz:
Çaycı, getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan.
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin!
Hele iyi demlenmiş ise hele Ramazansa ve hele karnımı az da
olsa doyurmuşsam
iftarda, sahura dek dostlar hazırsa muhabbete söyleyin bakalım çay
nasıl karıştırılır ?

Uzun-kısa bayram için düşmüş isem yollara bilmem hangi karayolunun
bilemem hangi kilometresindeki dinlenme tesisinde kasetmi canlı mı diye merak ettiğim
“...... turizmin sayın yolcuları kaptanınız 30 dk (neden 30 dk)
ihtiyaç molası vermiştir” anonsu ile uyanmış isem aklıma gelen hayati
ihtiyacım sallama değil demlenmiş, durulmuş , öneminin ve benim için
değerinin farkında ince belli bardakta kırmızı beyaz desenli tabağı ile
her yolcuda olan yolda olmanın mahsunluğunu kaldıran bir bardak çay…. Karıştır çayını zaman erisin;
Çay tek başına zihin açıcıdır, uzun süren öğrenciliğin ürünü sinavlara
en yakın destekcimdir çay….Bitmeyen sınavlar, fotokopiler, bezmişim,
ALLAH’ım biter mii çaysız bu okul ?
Öğrencisiniz, çekyat denen yüzyılın icadına sahipsiniz, üstelik
memleketten
koli göndermiş anneniz, hazine sandığı açar gibi açmışsınız, yüzünüzde
güller açmış, anneniz kokan reçeller, poğaca, kurabiye, erişte ve ve ve
ve…..
Akşam ev arkadaşlarınızla gazeteleri sermişsiniz (ki bu gazeteleri o
halde okumak ne güzeldir) odaya, en becerikliniz menemen yapmış acılı, taze ekmek,
tabak kirletmemek için 500 gramlık plastik kabında yoğurt, o mutlu
sofrada en büyük sıkıntı içine şeker doldurulmuş sarelle kasesine ıslak çay kaşığını
daldırıldığında nemlenen şekerlerdir. Bilmem kaç defa ocakta unutulan
çaydanlık, isli, eski....
Karıştır çayını zaman erisin;
Terk edilmişlik, yalnızlık, gariplik çökmüş içinize, kanayan yüreğinize
merhemdir sallanmış, poşetlenmiş değil demlenmiş, kendine gelmiş bardak bardak çay.
Kışın soğuk gecelerde üşümüşseniz, gökler gürlerken, bardakta huzur
dolu değil mi ?
Dudaklarınızda dua gibi çay…
Ne mutlu çay demleyenlere, hayatı da çayı da sallamayıp, namuslu çay
demleyenlere, yarenliklere, ne yazık hayatı da poşet çayın ince ipliği
ile ancak bağlayanlara. Çaydanlıktan yükselen buğuya karışan hayallerimize,
şekerin erimesi gibi eriyen geçmişimizin hayatımıza verdiği tada ...
Karıştır çayını zaman erisin...
Dostlar şimdi düşünün çay nasıl karıştırılır ? ? ? ? ?
"HAYKIRAN SÜKUTLAR VARDIR Kİ ANCAK ALLAH İŞİTİR.."
alıntı

15 Ekim 2012 Pazartesi

DOSTLAR ÇEŞİTLİ RENKLERDE OLUR..

DOSTLAR ÇEŞİTLİ RENKLERDE OLUR..
Yeşil dost"

Her şeye olumlu bakan ve her şeyde umutlanacak bir yön bulan
.



“Mavi dost" :

Denizin ve göğün rengi...

Huzur ve dinginlik veren.





“Sarı dost" :

Güneşin rengi...

Bizi güldüren, ve hüzünlü olduğumuzda

bize bir yıldız gösteren.





“Kırmızı dost” :

Sıcacık sevgi sözcükleriyle,

bize yaşamın kurallarını anımsatan,

ama bizi değişmeye de özendiren.



Ha! “Portakal renkli dost”

Büyüyebilmemiz için ruhumuzu

yeni bir enerji ve sevgi vitaminleriyle güçlendiren.



Ya “Gri dost” ?

Bize sessizliği öğreten:

Kendimizi ve başkalarını

daha iyi tanıyabilmemiz için

yansıtan ve içimizi gösteren.




“Kahverengi dost”

Boş hayallerden vazgeçip ayağımızı yere basmamıza, günlük yaşamın basit gerçeklerini anlamamıza yardım eden.



Ve “ Beyaz dostumuz”

Deneyimlerimizin her birinden kazanılacak bilgeliği

keşfetmemize yardımcı olan.




Tüm dostları bir araya getirirsek.. Sevgiden oluşan bir Gökkuşağını keşfederiz..




Rengarenk dostluklar dilerim size...... Hep rengarenk kalın sevgiyle kalın